yapmacık

yapmacık
-ğı
is. 假装的样子, 假装的行为, 虚伪性, 矫揉造作: Onun yapmacıklarına kimse aldanmıyor. 他的装模作样的样子已经骗不了任何人。Yapmacıktan bir türlü kurtulamıyor. 他怎么也改不了虚伪。
s. 做作的, 假装的, 装出来的, 故意做出来的, 虚情假意的, 不真诚的: \yapmacık bir gülüş 假笑 \yapmacık sevgi 虚情假意的爱 Yapmacık davranışlı insanları sevmem. 我不喜欢行为做作的人。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yapmacık — sf., ğı İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, düzme, sahte, suni, zahirî Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler yapmacık görünümü yapmacık gülüş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yapmacık görünümü — is., dbl. Gerçekte yapıldığı hâlde yapılmamış gibi bir izlenim veren görünüm Anlamamış görünmek. Görmezlikten gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yapmacık gülüş — is. İçten olmayan, sahte, yalancı gülüş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CA'LİYYAT — Yapmacık hareketler, sahte, düzme hâller …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CA'LİYYET — Yapmacık (olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TASANNU' — Yapmacık hareket. Zorla bir şeyi daha iyi göstermeğe çalışmak. Suni hareket …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • artist — is., Fr. artiste 1) Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr 2) hlk. Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse 3) argo Yapmacık ve abartılı davranan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller artist gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğal — sf. 1) Doğada olan, doğada bulunan 2) Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel 3) Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı Doğal liman. Doğal sınır. 4) Yapmacık olmayan 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünüm — is. Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara Birleşik Sözler genel görünüm sorulu görünüm geçmiş zaman görünümü gelecek zaman görünümü geniş zaman görünümü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gülüş — is. Gülme işi veya biçimi Kalleşliğin binbir çeşidi apaçık görünüyordu bu gülüşte. N. Ataç Birleşik Sözler yapmacık gülüş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”